30 Haziran 2014 Pazartesi

Ama iyi çalıştık..

Ama ne çalıştık arkadaş.. Çalışmalara doymadık.

Hayır bir yerden sonra çalışmaya da alışıyor insan, çalışmayınca bir tuhaflık boşluk hissediyor. Bir şeyi unutmuş olma hissi vardır ya, bir şey eksiktir ama bulamazsınız, o tarz gıcık bir his oluyor içinizde.

Yalnız o değil de iyi çalıştık. Bir düşündüm de daha el kadarken bile LGS vardı şaka gibi. Liselere giriş sınavı oh yeah! Sonra ÖSS vardı, dershaneler özel dersler onlara da bir güzel yardırdık. Sonra üniversiteye başladık hemen, liseden sonra birkaç sene boş boş gezmek gibi bir vizyonumuz olmadı hiç, olsa da konusu açıldığı anda yüreğine inecek akrabalar falan vardı. Üniversiteye girdik daha da çok çalıştık bu sefer. Hatta öyle bir çalıştık ki "ÖSS'de böyle çalışsam ilk 500'e girerdim." geyikleri yaptık. Okumayana ekmek yok, işleyen demir ışıldar falan derken yazları da yaz okulu staj ne varsa çalışma adına yaptık. Son yıl bir yandan da iş bulmak için çalışmaya başladık, bazılarımız part time falan çalıştık mezun olduğumda tecrübem olsun diye. Saçmalık.. Neyse üniversitede yeterince çalıştıktan sonra işe girdik yine bir güzel gece gündüz hafta sonu demeden yine çalıştık.

Ama ne çalıştık. Bok var gibi oraya buraya iyi koştuk. Hep aman zamanımız boşa gitmesin, aman her fırsatta kendimi geliştireyim falan diye yırtındık durduk kendimizi bildiğimizden beri.

Biri de çıkıp demedi ki "Evladım yavrum ne gerek var bu kadar çalışmaya, rahat ool biraz keyfine bak!".

Nedir bu tembelliğe olan nefret yani? Tembellik de bir tarz sonuçta, o da hayatın bir parçası. Biraz aylaklığın serseriliğin kime ne zararı var! Sanki çok çalışıp bilim üretiyoruz ya da devrimler falan yapıyoruz. Yok yahu kıytırık yalan yalan işler yapıyoruz. Biz birbirimizi biliriz dostlar kendimizi kandırmayalım.
Velhasıl, bence tembellik yapmanın normal hatta gerekli görüldüğü bir düzen kurmalıyız. Oraya buraya koşturup bir boka yaramayan şeyleri kafaya takacağımıza anın güzelliklerini yaşamalıyız. -Oo blogda bok dedim o_o
Neyse işte, mesela sahilde yatarken bile kitap okuyoruz müzik dinliyoruz ya, bazen sahilde yatarken sadece sahilde yatmalıyız. Boş boş gelene geçene falan bakabiliriz mesela, ya da öyle mal gibi durabiliriz de sadece.

Tüm dünyayı daha az çalışmaya davet ediyorum dostlar.
Yaşasın aylaklık! :)


*_*



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

30 Haziran 2014 Pazartesi

Ama iyi çalıştık..

Ama ne çalıştık arkadaş.. Çalışmalara doymadık.

Hayır bir yerden sonra çalışmaya da alışıyor insan, çalışmayınca bir tuhaflık boşluk hissediyor. Bir şeyi unutmuş olma hissi vardır ya, bir şey eksiktir ama bulamazsınız, o tarz gıcık bir his oluyor içinizde.

Yalnız o değil de iyi çalıştık. Bir düşündüm de daha el kadarken bile LGS vardı şaka gibi. Liselere giriş sınavı oh yeah! Sonra ÖSS vardı, dershaneler özel dersler onlara da bir güzel yardırdık. Sonra üniversiteye başladık hemen, liseden sonra birkaç sene boş boş gezmek gibi bir vizyonumuz olmadı hiç, olsa da konusu açıldığı anda yüreğine inecek akrabalar falan vardı. Üniversiteye girdik daha da çok çalıştık bu sefer. Hatta öyle bir çalıştık ki "ÖSS'de böyle çalışsam ilk 500'e girerdim." geyikleri yaptık. Okumayana ekmek yok, işleyen demir ışıldar falan derken yazları da yaz okulu staj ne varsa çalışma adına yaptık. Son yıl bir yandan da iş bulmak için çalışmaya başladık, bazılarımız part time falan çalıştık mezun olduğumda tecrübem olsun diye. Saçmalık.. Neyse üniversitede yeterince çalıştıktan sonra işe girdik yine bir güzel gece gündüz hafta sonu demeden yine çalıştık.

Ama ne çalıştık. Bok var gibi oraya buraya iyi koştuk. Hep aman zamanımız boşa gitmesin, aman her fırsatta kendimi geliştireyim falan diye yırtındık durduk kendimizi bildiğimizden beri.

Biri de çıkıp demedi ki "Evladım yavrum ne gerek var bu kadar çalışmaya, rahat ool biraz keyfine bak!".

Nedir bu tembelliğe olan nefret yani? Tembellik de bir tarz sonuçta, o da hayatın bir parçası. Biraz aylaklığın serseriliğin kime ne zararı var! Sanki çok çalışıp bilim üretiyoruz ya da devrimler falan yapıyoruz. Yok yahu kıytırık yalan yalan işler yapıyoruz. Biz birbirimizi biliriz dostlar kendimizi kandırmayalım.
Velhasıl, bence tembellik yapmanın normal hatta gerekli görüldüğü bir düzen kurmalıyız. Oraya buraya koşturup bir boka yaramayan şeyleri kafaya takacağımıza anın güzelliklerini yaşamalıyız. -Oo blogda bok dedim o_o
Neyse işte, mesela sahilde yatarken bile kitap okuyoruz müzik dinliyoruz ya, bazen sahilde yatarken sadece sahilde yatmalıyız. Boş boş gelene geçene falan bakabiliriz mesela, ya da öyle mal gibi durabiliriz de sadece.

Tüm dünyayı daha az çalışmaya davet ediyorum dostlar.
Yaşasın aylaklık! :)


*_*



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder